Kütüphanelerimizde görmek istediğiniz kitapları iletisim formumuzu kullanarak bize iletebilirsiniz.
Gregor Samsa, bir sabah, sıkıntılı rüyalar gördüğü uykusundan uyandığında, kendini yatağında ürkütücü dev bir böceğe dönüşmüş buldu.
Franz Kafka, Dönüşüm
Yaşam, isimsiz ve anısızken yapayalnızdı. Elleri vardı, ama dokunacak kimsesi yoktu. Ağzı vardı, ama konuşacak kimsesi yoktu. Yaşam hiçbir çağ ile tanımlanamıyordu henüz.
Eduardo Galeano, Aynalar; Biz Arzudan Yapıldık
Ada değildir insan, bütün hiç değildir bir başına; anakaranın bir parçasıdır, bir damladır okyanusta; bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür Avrupa, sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi, ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını; senin için çalıyor.
Ernest Hemingway, Çanlar Kimin İçin Çalıyor
Sustuğumuzda çok itici oluyoruz, dedi Edgar, konuştuğumuzda ise gülünç.
Herta Müller, Yürekteki Hayvan
Biricik Varvara Alekseyevna’m! Dün mutluydum, çok tok mutluydum! İnadınızdan vazgeçtiniz sonunda, dinlediniz sözümü. Akşam saat sekizde uyandım (bildiğiniz gibi, iş dönüşü bir iki saat kestiririm, canım), kandili yaktım, kağıtlarımı hazırladım, kalemimin ucunu açıyordum ki, şöyle bir başımı kaldırınca yüreğim hop etti. Ne istediğimi, yüreğimin neyi özlediğini anlamıştınız!
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski, İnsancıklar
Belli bir yaştan başlayarak, her yıl biraz daha gençleşebilmek, bir zamanlar büyük bir gururla çıkılmış basamaklardan gerisin geriye koşabilmek hoş olurdu.
Elias Canetti, İnsanın Taşrası
Eğer bunu okumaya niyetliyseniz vazgeçin.
Chuck Palahniuk, Tıkanma
Gündüz hava, dağların güneşe dönük yamaçlarında, bir çocuk nefesi kadar yumuşak ve güzeldi. Ama bu hali pek kısa sürdü.
Cengiz Aytmatov, Dişi Kurdun Rüyaları
Benimle aynı kuşaktan olanların çoğu gibi, “Şeytan hep aylaklara yaptıracak bir kötülük bulur,” atasözünü dinleyerek yetiştim.
Bertrand Russell, Aylaklığa Övgü
Hikâyemin başladığı ana kadar silik, cansız bir Hariciye memuru idim. Yazdığım hikâye benden ziyade, sevdiğim insanların hayatına aittir. Fakat ben de onların arasında yaşıyorum ve kendi hayatım onların hikâyesi ile başlıyor. Onun için kendimi de bazen bu ateş ve kan hikâyesine karıştırmaktan korkarak başlıyorum.
Halide Edib Adıvar, Ateşten Gömlek
Behçet Efendi, merhum zevcesi Atiye Hanımefendinin bundan otuz beş sene evvel, sırf kadın inadını yerine getirmek için birdenbire küçük ve manasız bir hastalık bahanesiyle genç ve güzel hayatına veda ederek tek başına kendisine bıraktığı geniş ve eski yatakta, bu gece belki otuz beş senenin en sıkıntılı uykularından birini uyumuştu.
Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste
Uzun boyu, zayıf vücudu, siyah, cin gibi gözleri, kumral ve seyrekçe sakalı, yeşil kaplı kürkü ve kah başına geçirdiği kah başından çıkardığı sivri gecelik takkesiyle asuri bir müneccimi hatırlatan bir adam, terlikleri yerde, kendisi köşedeki kerevet üstünde bağdaş kurmuş, gazetesini okuyordu.
Abdülhak Şinasi Hisar, Çamlıca’daki Eniştemiz
Albay Aureliano Buendia, yıllar sonra idam mangasının karşısına dikildiğinde, babasının onu buzu keşfetmeye götürdüğü o çok uzaklarda kalmış ikindi vaktini anımsayacaktı.
Gabriel Garcia Marquez, Yüzyıllık Yalnızlık
Hey kardeşler, hey dostlar, yolda belde, tavlada tarlada, kırda ovada durup da bizi dinleyenler, okuyanlar, dünyanın kaç bucak olduğunu soranlar, bilenler, hey yedi iklim dört bucağı gezenler, size bir destanımız var. İnsanoğlu şu dünyada neyi arar, arasa arasa dostluğu kardeşliği arar, sözü çok uzatmak neye yarar… Biz başlayalım Köroğlu’nun hikâyelerini anlatmaya birer birer.
Yaşar Kemal, Üç Anadolu Efsanesi
Daha genç olduğum ve daha kolay etkilendiğim yaşlarda, babamın bana verdiği bir öğüt, o gün bugündür hiç aklımdan çıkmaz. “Birini eleştirmeye kalktığında” demişti, “herkesin seninle aynı imkânlarla dünyaya gelmemiş olduğunu aklına getir.”
Francis Scott Fitzgerald, Muhteşem Gatsby
Edebiyat, bireylerin, yaşamlarının tüm özellikleri içinde, tarihi aşmalarını sağlamıştır: Cervantes, Shakespeare, Dante ve Tolstoy’un okurları olarak, zamanı ve mekânı aşarak birbirimizi tanırız ve aynı türün üyeleri olduğumuzu duyumsarız; çünkü bu yazarların yapıtlarını okurken, insanlar olarak neyi paylaştığımızı, bizi birbirimizden ayıran engin farklılıkların ötesinde hepimizde ortak olanı öğreniriz.
Mario Vargas Llosa
Başyapıtlar kendi kendilerine, tek başlarına doğmazlar; yıllar süren ortaklaşa düşünmenin, tüm insanlığın düşünüşünün ürünüdürler; öyle ki, o tek sesin ardında kitlenin yaşantısı vardır.
Virginia Woolf
Benim için, bir yazarı okumak, yalnızca neler söylediğini öğrenmek değildir; onunla birlikte yollara düşmek, onun eşliğinde yolculuğa çıkmaktır.
André Gide
Çocukların yaptığı gibi eğlenmek için okumayın, hırslı insanların yaptığı gibi öğrenmek için de okumayın. Hayır, yaşamak için okuyun.
Gustave Flaubert
Bazı kitapları okurken yazarın düşüncelerine dalıp gideriz, bazı kitapları okurken de kendi düşüncelerimize.
Edgar Allan Poe
Kitaplar kadınlara benzer, kadınlar şehirlere… Paris, Londra, Madrid… Herhangi bir dişi kadar alelade, herhangi bir kadın kadar muhteşem...
Cemil Meriç, Bu Ülke
Yalan olduğunu bilsen dahi inanacaksın insanoğluna, yani dinleyeceksin onu, niçin yalan söylediğini anlamaya çalışacaksın. Bazen yalan, insanın özünü gerçeklerden daha çok açığa vurur…
Maksim Gorki, Bozguncu
Güzel bir gün ve ben yaşıyorum…
Oğuz Atay, Tutunamayanlar
Doğan Hızlan Kütüphanesi
- Sakıp Sabancı Bulvarı
Atatürk Kültür Parkı İçi Cam Piramit Yanı
07070 Muratpaşa/Antalya